ELEKTRİK ELEKTRONİK BİLGİSAYAR BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİKLERİ EĞİTİMİ 4. ULUSAL SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi‘nin şube sınırları içerisinde bulunan dört üniversitenin (Anadolu, Eskişehir Osmangazi, Dumlupınar ve Bilecik Üniversiteleri) desteği ile Elektrik Elektronik Bilgisayar Biyomedikal (EEBB) Mühendislikleri Eğitimi 4. Ulusal Sempozyumu "GELECEK İÇİN EĞİTİM" temasıyla 22-24 Ekim 2009 tarihleri arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi‘nde düzenlenmiştir.
Elektrik, Elektronik, Bilgisayar ve Biyomedikal Mühendisliği bir ülkenin ekonomik ve toplumsal alt yapısının temel yönlendirici öğeleri olan elektrik, elektronik, kontrol, haberleşme, enerji, bilgisayar ve sağlık endüstrilerini kapsar. EEBB mühendislik eğitiminin amacı -vizyonu ne olursa olsun- planlı, çalışkan, özgüvene sahip, doğru, güvenilir, ileri ve açık görüşlülük gibi temel değerlere sahip olan, çalışanlara değer veren, yeni fikirler üretebilen, takım çalışması bilincine sahip, bilgiyi arama, toplama, üretme ve yaymayı ilke edinen, sürekli gelişme ve yenilenme yeteneğinde, mesleki etik değerlere sahip iyi mühendisler yetiştirmektir. Bu eğitimleri veren Bölümlerin özgörevi; güçlü teknolojik alt yapı olanaklarıyla, Elektrik, Elektronik, Bilgisayar, Biyomedikal ve benzeri isimlerle anılan mühendislik mesleklerinin gerektirdiği bilgi ve becerilere sahip, bu bilgi ve becerilerini insanlık yararına kullanabilecek, kendini sürekli yenileyebilen, mesleki ve etik sorumluluk sahibi, çağdaş, yaratıcı, proje üretebilen, sosyal bilinci gelişmiş mühendislerin yetişmesi için eğitim vermek, ilgili alanlarda, toplumun ihtiyaç duyduğu bilgi ve teknolojilerin gelişmesine katkıda bulunacak araştırmalar yapmak ve yaymak, öğrencilere çağdaş temel bilim ve mühendislik bilgilerinin aktarmanın yanında, yaratıcılığı, araştırma tekniklerini, bir problemi kendi kendine çözme yöntemlerini toplum, ülke ve evrensel fayda gözeterek vermektir.
EEBB mühendisliği, tüm ülkelerin kalkınmasında ve ekonomik gelişmesinde önemli bir yer tutmaktadır. EEBB mühendislik eğitim/öğretiminde, gerçek anlamda geleceğe dönük bir kalite artışı sağlanmak isteniyorsa, girdi ve çıktıları değerlendiren akreditasyon sistemini, eğitim/öğretim süreçlerinin tasarımını, planlamasını, uygulamasını ve denetimini sağlayan sistemleri oluşturarak kalite güvencesini sağlayan "Mühendislik Eğitiminde Toplam Kalite Sistemi" yöntem ve tekniklerinin kullanılması gerekmektedir. Bu maksatla EEBB mühendislik bölümlerinde iyi bir teorik alt yapı oluşturmak, teorik bilgileri uygulamaya dönüştürecek eğitim ve öğretim metotları geliştirmek ve öğrencileri araştırmaya özendirmek amacıyla uygun çalışma süreçleri belirlenerek uygulamaya konulmalıdır. Bu tür çalışmalarla EEBB mühendislik eğitimi geleceğe hazırlanmış, paydaşların beklentileri ve gereksinimleri, kurumun öz yetenekleri, rakipleri ve dünyadaki gelişmeler iyi anlaşılmış ve değerlendirilmiş olacaktır.
Düzenlenen bu sempozyumda 40 adet sözlü ve 23 adet poster sunum gerçeklenmiştir. Bu sunumların yanı sıra; gelecek için EEBB mühendisliğinin nasıl olması gerektiği, akreditasyon çalışmalarının EEBB eğitimine etkisi ve gelecek planları, özellikle yaşam boyu öğrenimde önemli bir yer tutması beklenen mühendislik eğitiminde kullanılan e-teknolojiler ve bunların EEBB eğitiminde kullanılması, ülkemizde biyomedikal mühendisliğinin durumu ve geleceği, Bologna süreci ve mühendislik eğitiminin geleceği konuları bu sempozyumda özellikle vurgulanmak istenmiş, davetli sunum ve paneller ile desteklenmiştir. EEBB mühendislikleri eğitim süreçleri ve geleceği hakkında önemli bilgi paylaşımının gerçeklendiği bu sempozyumda aşağıda belirtilen genel görüşmeler olmuştur:
1)Üniversite-Sanayi işbirliklerine katkı sağlayacak düzenlemelere gidilmelidir. Bu bağlamda;
i) Öğretim üyelerinin ders yükleri azaltacak çalışmalar yapılmalı,
ii) Akademik atama yükseltme kriterleri arasına sanayi ile yapılan işbirliği/projeleri daha etkin olarak yer almalı,
iii) Üniversite-Sanayi işbirliklerini teşvik edecek platform, yapıların oluşturulması.
2) Teknolojik gelişmenin en hızlı yaşandığı EEBB mühendisliği disiplinlerinde sabit programlar ve müfredat yerine her alanda temel dersler belirlenmeli ve diğer dersler seçmeli olarak serbest bırakılmalıdır.
3) Stajlar ve mühendislik eğitimi arasındaki ilişki iyice düzenlenmelidir. Öğrenciler, eğitim süresi boyunca mümkünse bir dönem (4 ay) sanayide staj yapmalıdır. Uygulanabilirliği de dikkate alınarak, bu konuda kanun ve yönetmelikler çıkarılmalıdır.
4) Üniversitelerin gelişmesi açısından çevre ülkelerde üniversite kampüslerimizin olması gerekir. Öğrencilerimizin yurt dışı gidiş gelişi sağlanmalıdır. Ayrıca, yurt dışındaki üniversitelerin öğrencilerinin de buraya getirilebilmesi gerekir.
5) Ulusal yeterlikler ve alana özgü yeterlikler gözetilerek Mühendislik bölümlerinden mezun takip birimleri kurularak mezunlarının genelde işsiz kaldığı bölümler başka bölümlerle birleştirilmeli veya kapatılmalı ve özellikle devlet üniversitelerinde bölümler için altyapı, personel vb. planlamalar ülke ihtiyaçları dikkate alınarak yapılmalıdır.
6) Uzaktan eğitim ile program çıktılarının tamamen sağlanamayacağı, dolayısıyla tamamen uzaktan eğitim ile mühendislik eğitiminin mümkün olmayacağı anlaşılmıştır.. Fakat örgün eğitimle beraber düşünülebilir. Uzaktan eğitimin genel olarak uygulandığı ve daha çok tercih edildiği gruplara bakıldığında, belirli bir yaş grubunun üzerindeki yetişkinlerde daha etkin olarak değerlendirilebileceği anlaşılmıştır..
7) Bilgi yarılanma yaşının giderek azaldığı günümüzde yaşam boyu öğrenmeyi destekleyici düzenlemelere gidilmeli. Bu bağlamda lisans, yüksek lisans vb. dersleri, üniversite öğrenci statüsü dışında (mezunlar vb.) kişilerin de kolayca alacağı şekilde mevzuat düzenlemelerine gidilmelidir.
8) Yaşam boyu öğrenmeyi uygulanabilir kılmak için, ders malzemeleri uzaktan eğitimi destekleyici şekilde düzenlenmeli ve öğrenim çıktıları uygun bazı dersler internet ortamında verilmelidir. Burada kullanılacak ders malzemeleri profesyonel olarak hazırlanmalıdır.
9) Eğitimde genelde yüksek maliyetli laboratuarlara ihtiyaç vardır. Her bir deney cihazından genelde bir tane olması ve laboratuarların bakım-onarım maliyetlerinin de çok yüksek olması nedeniyle; uzaktan laboratuar yaklaşımı önemli katkılar sağlayabilir. Olası durumlarda ise sanal laboratuar yaklaşımı ile ders verimlilikleri artırılmalıdır.
10) Örgün öğretimi destekleyici olarak simulator, uzaktan laboratuvar vb. uygulamalar kullanılmalıdır. Örgün öğretimin etkinliğini, kalitesini, verimliliğini ve esnekliğini artırmak için uygun e-teknolojiler son derece etkilidir.
11) Biyomedikal Mühendisliği alanında ülke ihtiyaçlarına da dikkat edilmelidir. Ülkemizin tıbbi cihaz ve malzemede ticaret hacmi 3,5-4 milyar doları bulmaktadır. Ancak, bu sektörde imalatçı firma sayısının azlığı dikkat çekmektedir. Ayrıca, yaklaşık 1300 hastanenin hizmet verdiği ülkemizde tıbbi teknoloji yönetimi yeterince iyi yapılamadığından ciddi maddi zararlara uğranılmaktadır. 1980‘lerden beri yüksek lisans seviyesinde gerçekleştirilen biyomedikal mühendisliği eğitimi 2000 yılı itibariyle lisans seviyesine inmiştir. Halihazırda yaklaşık 250 biyomedikal mühendisliği lisans mezunu bulunmaktadır. Mevcut kontenjanlarla ancak 5 sene içerisinde her hastaneye bir mühendis düşebilecektir.
Biyomedikal mühendisliği;
•· Klinik mühendisliği,
•· Rehabilitasyon mühendisliği,
•· Moleküler ve gen mühendisliği,
•· Biyomekanik ve biyomalzeme,
•· Biyoenstrümantasyon,
•· Biyosinyal ve görüntü analizi,
•· Biyoenformatik ve
•· Tıbbi görüntüleme
gibi birçok alt alanı ifade etmekle beraber Türkiye‘de özellikle lisans eğitiminde elektronik mühendisliği ağırlıklı programların uygulandığı görülmektedir. Bu eğilimin ülke şartlarına uygun olduğu, ancak programların biyomedikal mühendisliğinin değişik alt alanlarından fazla sayıda ders içermesi yüzünden gereksiz yere ağır ve dağınık şekilde tasarlandığı gözlemlenmektedir.
Önümüzdeki 10 yıl için biyomedikal mühendisliği lisans programlarının,
•· Odağı tıbbi teknoloji yönetimi olan klinik mühendisliği ve
•· Odağı tıbbi cihaz tasarımı olan biyoenstrümantasyon
ağırlıklı olması gerekir. Diğer alt alanlarda yapılacak çalışmaların lisansüstü düzeyde olması ülke gerçekleriyle örtüşecektir. Yeni bölümler açılırken bu hususlara dikkat edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, tıp fakültelerinde, kulak-burun-boğaz, radyoloji gibi biyomedikal ve biyomühendislik gibi uzmanlık sahaları oluşturulabilir.
12) Gelecek Sempozyumda EEBB mühendislikleri bölümleri bazında MÜDEK Program Çıktılarının, belirlenecek temel derslerin öğrenim çıktılarının tartışılması/değerlendirilmesi faydalı olabilir. Ayrıca e-öğrenme teknolojilerinde son gelişmelerin EEBB mühendislikleri eğitiminde destekleyici olarak kullanılması değerlendirilmelidir.
Konu ile ilgili tüm kişi, kurum ve kuruluşları bu konularda çaba harcamaya ve uygulamaya çağırıyoruz.
Saygılarımla,
Prof. Dr. Atalay Barkana
Elektrik Elektronik Bilgisayar Biyomedikal Mühendislikleri Eğitimi
4. Ulusal Sempozyumu Yürütme Kurulu Başkanı
Kasım 2009, Eskişehir.